
Son yıllarda kısa, eğlenceli videolar, dijital dünyamızın ayrılmaz bir parçası hâline geldi. TikTok, Instagram Reels, ve YouTube Shorts gibi platformlar, yalnızca birkaç saniyede izleyebileceğimiz içeriklerle dikkatimize hitap ediyor. Ancak bu içeriklerin beyin üzerinde yarattığı etkiler, bilimsel araştırmalarla gözler önüne seriliyor. Kaydırma alışkanlığınızın beyninizde yarattığı değişimi gördüğünüzde, belki de bu alışkanlığı terk etmek isteyebilirsiniz!
Beynimizdeki Dikkat Süresinin Kısalması
Son yıllarda yapılan araştırmalar, ekran başında geçirdiğimiz zamanın hızla azaldığını gösteriyor. 2004’te yapılan bir çalışmada, ortalama bir kullanıcı 150 saniye boyunca bir ekranda kalabiliyordu. Ancak akıllı telefonların ve sosyal medya platformlarının hayatımıza girmesiyle, bu süre dramatik bir şekilde azaldı. Son yapılan araştırmalarda, ekran başındaki sürelerin 47 saniyeye kadar düştüğü ortaya kondu. Bu kadar büyük bir fark, dikkat süremizin ne kadar kısaldığını açıkça gösteriyor.
Peki, kısa videolar neden bu kadar etkili ve dikkat süremizi nasıl bu kadar kısaltabiliyor?
Kısa Videoların Beyne Etkisi
TikTok, Instagram Reels ve YouTube Shorts gibi platformlar, hızlıca tüketilebilen içerikler sunarak beynimizin ödül merkezini harekete geçiriyor. İzlediğimiz her yeni videoyla dopamin, yani mutluluk hormonu salgılanıyor. Bu kısa hazlar, beynimizi sürekli uyarıyor ve dopamin salgılamaya devam etmemiz için daha fazla video izleme isteği uyandırıyor. Ancak bu durum, uzun vadede dikkat gerektiren işlerde performansımızın düşmesine yol açıyor.
Beynimiz, sürekli kısa ve hızlı içeriklere alıştıkça, daha uzun süreli dikkat gerektiren görevlerde zorlanmaya başlıyor. Kısa süreli hazlar peşinden gitmek, beynimizi daha az odaklanabilen bir hale getiriyor.

Dijital Demans: Unutkanlık ve Düşük Odaklanma
Sürekli kısa videolar izlemek, beynimizin bilgi işleme kapasitesini olumsuz etkiliyor. Özellikle gençler arasında bu durum, unutkanlık ve odaklanma sorunlarına yol açabiliyor. Kısa video izleyen kişilerin, izledikleri videolardan önce okudukları metinlerden alıntıları hatırlamakta zorluk çektikleri gösterilen araştırmalar mevcut.
Bu etki, yalnızca kısa videolarla sınırlı kalmıyor. Akşam saatlerinde izlenen videoların, hafıza üzerinde daha olumsuz etkiler yarattığı da belirlenmiş. Yatmadan önce ekran başında geçirilen zaman, hafızayı olumsuz etkileyerek unutkanlık ve zihinsel dağınıklık oluşturuyor.
Yaratıcılığımız Üzerindeki Etkiler
Sosyal medya ve kısa videolar, yalnızca dikkat süremizi etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda yaratıcılığımızı da zorlayabiliyor. Birçok araştırma, sosyal medyada çok fazla vakit geçirmenin, yaratıcı düşünme ve problem çözme yeteneklerimize zarar verdiğini ortaya koyuyor. Kısa videolar, beynimize sürekli yeni uyaranlar sunarken, özgün düşünme ve yaratıcı çözüm üretme becerimizi köreltebiliyor.
Sonuç olarak, yapay zekâya daha fazla bağımlı hale gelmemizin arkasında, sosyal medya ve kısa videoların yarattığı bu olumsuz etkiler olabilir. Sürekli yeni içeriklere maruz kalan beynimiz, bu yeni durumla başa çıkmak için başka kaynaklara yöneliyor.
Kısa Videoların Zararlarından Kaçınmak İçin Ne Yapmalıyız?
Kısa videoların sağladığı kısa süreli hazlar, beynimizi hızlı uyarılara alıştırıyor ve uzun vadede dikkat, hafıza ve yaratıcılık gibi önemli becerilerimizi olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, dijital dünyadaki bu kaydırma alışkanlığını gözden geçirmek ve beyin sağlığımızı korumak için bilinçli bir şekilde medya tüketimimizi sınırlamak, sağlıklı bir yaklaşım olabilir.